17 Ekim 2009 Cumartesi

Uyan!


Kartallar Yalnız Uçar!
15.10.2009 15:17:00

Her Beşiktaş taraftarının önce kendisine bireysel olarak şu soruları sorması gerekiyor:

Harçlığından arttırdığı, maaşından ayırdığı parasıyla biletini-kombinesini alan, Kartal Yuvası'ndan aldığı lisanslı ürünle renklerine katkıda bulunan bir taraftar, 30-40 kişilik "organize suç örgütleri"nin yönetimine ve kontrolüne girmek, hiç sorgulamadan biat etmek zorunda mıdır?

"Bugün alkışlanacak!" buyruğunu aldığında, alkışlamak,
"Bugün protesto edilecek" buyruğunu aldığında, protesto etmek,
"Sus!" denildiğinde susmak, "Konuş!" denildiğinde konuşmak zorunda mıdır?

Kendi özgür iradesini, o 30-40 kişilik "organize suç örgütleri"nin kontrolüne terk etmek zorunda mıdır?

Kimdir bunlar?

Eğitimleri nedir?

İş-güç sahibi midirler?

Kimdir?

Hayatları boyunca bir kez bile ceplerinden bilet parası ödeyerek kulüplerine katkıda bulunmuşlar mıdır?

Bir kez dahi ceplerinden para ödeyerek lisanslı ürün satın almışlar mıdır?

Kimdir bunlar?

Tek tek, isim isim saysan, üst üste toplasan, kaç kişidirler?

Gerçek taraftarın renk sevgisini uydurma hikâyelerle sömürmekten, sülük gibi yapışarak kulüp imkânlarıyla semirmekten başka ne yapmaktadırlar?

Onlar olmasa tribünler sessiz mi kalacaktır?

Kimse tezahürat yapamaz, takımına destek veremez mi olacaktır?

Kimdir bunlar?

Karaborsadan, uyuşturucuya, taklit üründen, dolandırıcılığa kadar her işe bulaşan bu 30-40 kişilik "organize suç örgütleri" parasıyla, yüreğiyle, sevgisiyle takımına destek vermeye gelen gerçek Beşiktaş taraftarına daha ne kadar hükmedecektir?

"Biz Beşiktaş taraftarını robot gibi kullanırız! "Sus!" deriz, susarlar... "Bağır!" deriz, bağırırlar! "Destekle!" deriz, desteklerler! Düşünmeye, farklı bir düşünce dile getirmeye kalkışırlarsa seslerini keseriz! Yazdıklarını ışık hızıyla kaldırır, yok ederiz! Milli Güvenlik Kurulu gibi bildiri yayınlar, harfiyen yerine getirmelerini denetleriz!" söyleminde bulunma gücü nasıl elde edilmekte ve nasıl her türlü pazarlıkta kullanılmaktadır?

Kulüp imkânlarıyla yurt dışı seyahatlere gidilip, 5 yıldızlı otellerde, kimlerin sırtından, kimlere hükmetmenin karşılığı olarak konaklanmaktadır?

Olayın bir tribün kavgası olmadığının, 30-40 kişilik "organize suç örgütleri" arasındaki sadece ve sadece bir rant paylaşma kavgası olduğunun farkına ne zaman varılacaktır?

Biletini alarak takımını izlemek için tribünde yerini alan Beşiktaş taraftarı "özgür iradesinin" bu çeteler tarafından "pazarlık sermayesi" olarak kullanılmasına daha ne kadar izin verecektir?

Olay: "Şu yönetici şu kadar bilet verdi!", "Şu adamları bunlar içeri soktu!" meselesi değildir.

Olay: İktidarlar, başkanlar, yöneticiler değiştiği halde, yerinden hiç kıpırdamayan, hep iktidarda kalan, iktidarla beslenen, semiren, kulübün "siyah-beyaz" kanını emen o 30-40 kişilik "organize suç örgütleri"nin varlığıdır.

Bu çetelerin uzantıları her yerdedir.

30-40 kişilik "organize suç örgütleri" bugün kavga eder, yarın el sıkışır rantı birlikte yerler...

Ve bu el sıkışmaya, bu "ihale" paylaşımına hiç utanmadan, yüzsüzce "Beşiktaşlılık" süsü verirler..

Sermayeleri, adam kullanmaktır.

Sermayeleri, özgür iradeleri tahakküm altına almak ve çıkar karşılığı kiralamaktır.

Sermayeleri, yalan, dedikodu, iftiradır.

Sermayeleri, bilgi kirliliğidir.

Sermayeleri, alçakça ve kahpece gerçekleştirmekten çekinmeyecekleri saldırılardır.

Şiddettir...

Uzantıları her yerdedir... Medyada, yönetici koltuklarında, kongre farelerinin portföyünde, her yerde...

Son bir haftadır Beşiktaş taraftarından aldığım yüzlerce, binlerce e-mail beni inanılmaz şekilde umutlandırdı.

Bu, 30-40 kişilik "organize suç örgütleri"nin toplumun büyük bir kesiminin gözünde artık deşifre olmuş olmaları umut vericidir.

Çözüm, tek ve KALICI ÇÖZÜM:
Maaşından ayırdığı parasıyla biletini-kombinesini alan, Kartal Yuvası'ndan aldığı lisanslı ürünle renklerine katkıda bulunan BEŞİKTAŞ TARAFTARI'nın ÖZGÜR İRADESİNİN KULLANILMASINA, BAŞKALARI TARAFINDAN İHALEYE ÇIKARILMASINA, KİRALANMASINA ASLA İZİN VERMEMESİDİR!

Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar

Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar

Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık

Kargalar sürü ile KARTALLAR yalnız uçar!

***

Dip Not:

Önce Başkan Yıldırım Demirören, ardından başkan adayı Murat Aksu aynı söylemde birleştiler:
"Tribünler temizlenecek!"

Söylem önemlidir, ama söylemle eylem bir olursa bizim için geçerlidir.

Yaparlarsa, kendilerine yaparlar...
Yapmazlarsa, başkan olabilirler, ama İKTİDAR OLAMAZLAR!

Bekleyeceğiz, göreceğiz...

Tuğrul Yenidoğan


http://www.medyaspor.com/v02/Columnist.aspx?ColumnID=538

Hiç yorum yok: